Kas, diz ve bel ağrıları neden olur? İşte olası sebepleri…

kas,-diz-ve-bel-agrilari-neden-olur?-iste-olasi-sebepleri…
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birçok kişinin sağlık şikayetleri arasında ilk sırada kas, diz veya bel ağrıları yer alıyor. Neden oluyor, ne zaman tehlike sinyali veriyor, korunmak için pratik öneriler var mı? Merak ettiğimiz tüm soruları işin uzmanına sorduk.

Yazı: Ruken Akbay Gürtaş

Günlük hayatta hemen hemen herkesin yakındığı kas, diz veya bel ağrıları, yorgunluk ve sakatlıkların yanı sıra daha ciddi durumların habercisi de olabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır ile kas, diz ve bel ağrılarını mercek altına aldık, en sık karşılaştığımız soruları sorduk. İşte, Doç. Dr. İnanır’ın yanıtları.

1- KAS AĞRILARI NEDEN OLUR? *

Kas ağrıları nasıl ortaya çıkıyor?

Kas ağrıları kimi zaman birkaç gün içerisinde ortadan kalkarken kimi zaman da kronikleşerek sürekli bir hal alabiliyor. Birkaç günde geçenler büyük sorunlara neden olmazken uzun süren ve kalıcı hale gelebilen kas ağrıları kişilerin günlük hayatını hem aktivite yönünden hem de psikolojik açıdan kötü yönde etkiliyor ve yaşam konforunda ciddi oranda azalmaya neden oluyor. Kas ağrılarının sürekli bir hal aldığı ve kişinin hayatını olumsuz etkilediği bu kronik durumlara miyalji adı veriliyor. Sırt ve boyun bölgesinde görülen miyaljilerin en fazla rastlanan nedenlerinden bazıları, çalışma esnasındaki duruş bozuklukları ve buna bağlı olarak bu kas gruplarında oluşan aşırı yük ve zorlanmadır. Kas ağrısının yaygın nedenleri arasında aşırı efor, vücudun bir bölgesine isabet etmiş olan travma, viral enfeksiyonlar, uzun süre kortizon kullanımı sayılabilir. Vücudun kas olan herhangi bir bölgesinde hissedilebilir. Nedenine bağlı olarak, rahatsızlık hafif veya çok şiddetli olabilir.

Kas ağrıları neden oluyor?

  • Stres vücudun hastalıklarla savaşmasını zorlaştıran bir faktör. Hasta ve stresli olan insanların kaslarında, vücudun iltihaplanma ya da enfeksiyonla savaşmaya çalışmasından dolayı ağrı yaşanabilir. Ayrıca endişe, korku ve stres birleşerek immüniteyi düşürür ve kas, bel, boyun, baş, hatta eklem ağrısına da neden olabilir.
  • Bir kişi, beslenme düzenlerinden uygun besin maddelerini alamazsa kas ağrısı ve acısı yaşayabilir. B12 vitamin eksikliği de bel ağrısına neden olan faktörler arasında.
  • D vitamini kalsiyum emilimine yardımcı oluyor ve bu vitaminin eksikliği kalsiyum düşüklüğüne neden olabiliyor. Bu da kaslara ek olarak kemikleri ve organları etkileyebilecek bir durum yaratıyor.
  • Vücudun yetersiz su oranına sahip olması anlamına gelen dehidrasyona maruz kalan kişilerde de şiddetli kas ağrısı problemi meydana gelebiliyor.
  • Yetersiz uyku ya da yetersiz dinlenme vücut üzerinde değişik belirtiler verebiliyor. Bunlardan biri de baş ağrısı ve genel vücut ağrısı şeklinde ortaya çıkıyor.
  • Yapılan aşırı aktivite, kas zorlanmasına ve ağrılara neden olabilir. Egzersizi düzenli yapmamak, yeni bir egzersize hızla başlamak, normalden daha yoğun veya uzun süre egzersiz yapmak, ısınma hatası veya düzgün şekilde esnememek de kas veya bel boyun ağrısına neden olabiliyor.
  • Kalıtsal durumlar, enfeksiyonlar, diğer hastalıklar da kas ağrısına neden olabilir. Anemi, eklem iltihabı, kronik yorgunluk sendromu, asimetrik yürüme (topallama), gribal enfeksiyonlar, fibromiyalji sendromu, miyofasiyal ağrı sendromu da diğer ağrı nedenleri arasında sayılabilir.

Kas ağrıları ne zaman tehlikeli oluyor?

Uzun süren kas ağrıları, ani ortaya çıkan ve alışkın olmadığınız türden kas ağrıları sizi endişelendirmeli ve bir uzman hekime muayene olmalısınız. Duruş bozuklukları, kas zayıflıkları ve iskeletsel problemler gibi etkenlere dayalı olarak gelişen miyaljilerin tedavisinde fizik tedavi uygulamaları çok önemli bir rol oynuyor.

2- DİZ AĞRILARI NEDEN OLUR? *

Dizde oluşan ağrılarla başlayan (merdiven inerken, çıkarken ya da oturup ayağa kalkarken) diz kireçlenmelerinde tedaviye geç kalınmaması adına erken teşhis çok önemli.

Diz kireçlenmesi nedir?

Halk arasında kireçlenme olarak bilinen ifadenin tıbbi karşılığı diz aralığında bulunan kıkırdağın bozulması ve eklem kenarlarında kemik büyümesidir. Ayrıca kıkırdağın kütle kaybı kıkırdak altında bulunan kemikte de dejenerasyona neden oluyor. 50 yaş üzerindeki kişilerde en sık görülen eklem hastalığıdır.

Belirtileri neler?

Eklem kireçlenmesi ağrı, tutukluk, kilitlenme, şişlik, yürüme zorluğuna neden olabilir. Ağrı; en sık şikayettir. Başlangıçta hareket sırasında ya da günün ilerleyen saatlerinde oluşur ve dinleme ile rahatlama olur. Eklem kıkırdağındaki bozukluklar ilerledikçe yük taşırken, merdiven çıkarken, yokuş çıkarken hatta istirahat sırasında dahi ağrı hissedilebilir.

Tanısı nasıl konuluyor?

Asıl olan her ne kadar muayene olsa da röntgen, BT, MRI, USG detay açısından kullanılabilecek yöntemler.

Tedavisi nasıl yapılıyor?

Kireçlenme gelişen eklemin aşırı kullanılmaktan sakınması öğretilmeli. Kilo verilmesi en önemli tedavidir. Düzenli egzersiz mutlaka gerekli. Fizik tedavi uygulamaları arasında klasik fizik tedavi ile yetinilmemeli ilave kombinasyonlar mutlaka yapılmalı. Klasik ağrı kesicileri önermiyoruz. Ancak kıkırdak yapımını destekleyen ilaçların kullanımı hastaya göre önerilmeli. Eklem içi enjeksiyonlar arasında kortizon enjeksiyonu eklem şişliğinin olduğu dönemlerde veya ileri yaş hastalarda başka işlem yapılamıyorsa hastanın rahatlaması amacıyla en son düşünülmeli. Ayrıca eklem içine eklem kayganlığını artıran ilaçlar enjekte edilebilir. Çok sık kullanılan PRP, ozon, proloterapi, nöral terapi, kuru iğneleme, akupunktur, kinezyobantlama, manuel terapi kireçlenme tedavisinde tek başına yetersiz kalabilir. Hacamat, sülük, masaj ile kireçlenmenin tedavi edilemeyeceğini belirtmek isteriz. Günümüzde karın yağından elde edilen kök hücre uygulamaları çözüm üretme şansı fazla olan tedavi olarak kullanıma girdi. Ancak sadece bir yöntemin yetersizliğini görüyor olmamız nedeniyle yine kombinasyonların yapılması hayli önemli. Tıbbi tedavi yöntemlerinden yarar görmeyen hastalar ise cerrahi tedaviye mecbur kalıyor. Bunlar ise artroskopiktemizleme, kemik düzeltici ameliyatlar, eklem protezleri olarak sayılabilir. Burada protezlerin ömür boyu dayanıklı olmadığını da belirtmek gerekir.

Diz kireçlenmesine karşı hangi besinler tüketilmeli?

Portakal, mandalina, greyfurt, küçük taneli meyveler, dolmalık biber, domates, soğan, C vitamini kaynakları olup kıkırdak yapısının olmazsa olmazı olan kollajen üretiminde kullanılır. Somon, ton balığı, sardalye, karides, istiridye omega-3 açısından zengin olup yararlı olabilir. D vitamini kesinlikle yeterli düzeyde tutulması gereken bir tedavi aracı. E vitamini içeriğiyle yemiş türleri ve yer fıstığı tavsiye ediliyor. Şeker ve nişasta içeren besinlerden kaçınılmalı.

3- BEL AĞRILARI NEDEN OLUR? *

Bel fıtığı hakkında doğru bilinen yanlışlar neler?

En yaygın sağlık sorunlarından biri olan bel fıtığı, toplumumuzda her 10 kişiden 8’inde görülüyor. Ancak bel fıtığı ile ilgili yanlış bilinen doğrular insanların kafasında çok ciddi karışıklığa neden olabiliyor. Peki nedir bu doğru bilinen yanlışlar? Ve doğru olan nedir?

Yanlış: Her bel ağrısı fıtıktır.

Doğru: Bel ağrılarının yüzde 95 nedeni fıtık değildir.

Yanlış: Her fıtık felce neden olur!

Doğru: Kas zaafiyeti olabilir ama her fıtık felce neden olur dememeliyiz. Fıtığı almak için bu tür söylemlere girmek yanlış.

Yanlış: Tedavide radyofrekans tek başına yeterlidir!

Doğru: Radyofrekansta fıtık kesinlikle tedavi edilmez, sadece geçici olarak ağrı yok edilmeye çalışılır.

Yanlış: Fıtık demek ameliyat demektir!

Doğru: Bel fıtığında ameliyat zarar veren bir işlemdir. Ancak mecburi ameliyat gerektiren durumlarda ameliyatın bu zarar verici etkisine göz yummak zorunda kalırız. Gerçek tedavi fıtıklaşan kısmın yerine geri döndürülmesidir. Aksi halde hastanın ileriki aylar-yıllar içinde yeni problemler yaşamasına sebep olmuş oluruz. Tekrar belirtmek gerekirse ameliyat kararı detaylıca incelenerek bir komisyon kararı ile verilmelidir.

Yanlış: Sert yerde yatmak fıtığa iyi gelir

Doğru: Bireyin kilosuna göre yatak seçimi önemli. Genellikle ortopedik yatak seçilmeli.

Yanlış: Kremler, ağrı kesiciler, kortizonlar tedavide çok başarılıdır!

Doğru: Sadece dışarıdan hissedilen ağrıyı yok eder geçici olarak içeride ki hasara hiçbir şekilde fayda sağlamaz.

Yanlış: Hareket etmek yerine oturmak tercih edilmelidir

Doğru: Oturmak bele binen yükü artırır, 10-20 dakikadan fazla sürekli oturulmamalı. Ve sürekli ayakta durulmamalı.

Yanlış: Sürekli korse takmak gerekli

Doğru: “Korse beldeki kasların zayıflamasına yol açar’’ düşüncesi de yanlış. Alçı durumu gibi düşünülmesi bilgi eksikliğidir. Son yayınlar “Doktorunuzun uygun gördüğü kadar korse takabilirsiniz’’ fikrine sahip.

Yanlış: Fıtık hastasına kilo zarar vermez.

Doğru: Omurga hastalıklarında kilo çok önemli bir etken. Fıtığın iyileşmesini engeller. Yeni fıtık oluşmasına katkı sağlar.

Yanlış: Hastalar ameliyat sonrası hemen işe dönebilir.

Doğru: Hastanın kolayca işe döndürülmesi, bir hatadır. Hastaların ameliyat sonrası disk yüksekliği azalır. Ve son derece dikkat edilmelidir. Yoksa ileride fıtık çıkmasına, dejeneratif disk gelişmesine ve kireçlenmeye zemin hazırlanmış olur.

En sık görülen fıtık sorunları neler?

Omurlar arasında olan ve süspansiyon görevi gören disk aniden veya yavaş yavaş bozulabilir ve dış tabakaları delinebilir, diskin merkezinde olan jöle kısım dışa sızarak sinire basınç veya bası yaparak ağrı, uyuşma, karıncalanma, kuvvet kaybı gibi bulgulara neden olabilir. Çok nadiren de cerrahi gerektirebilen düşük ayak, idrar veya gaita kaçırma bulgularına neden olabilir.

Kimler daha çok bu probleme maruz kalıyor?

Omurga esnekliğini sağlayan diskler, eklemler, bağlar ve kaslar fazla kiloların baskısı nedeniyle aşırı yüklenmeye maruz kalabilir ve deforme olarak bel fıtığına veya disk dejenerasyonuna hatta Faset eklem bozukluklarına neden olabilir. Vücudun ağırlık merkezini değiştirerek bel kaymalarına zemin hazırlayabilir. Ayrıca obezitekanal daralması ve bel kayması riskini de artırabilr. Fazla kilolarınızı vererek bel fıtığı riskini azaltabilirsiniz. Genetik yatkınlığı olup ağır iş yapanlar, öne eğilerek ağır kaldıranlar, uzun yol şöförleri, agresif spor ile uğraşanlar, sürekli oturarak iş yapanlar, trafik kazası yaşayanlar, düşme yaşayanlar risk altında. Öne eğilerek yerden bir şey alırken bele binen yük fazla kilo ile 5-10 kat artıyor. Fazladan 5 kilogramlık bir ağırlığın gün boyunca taşınması bel omurları arasındaki disklerde, bağlarda, kaslarda, eklemlerde kronik zorlanmaya ve bozulmaya yol açıyor.

Bel fıtığı olan kişi yürüyüş yapsa iyi gelir mi?

Eskiden yürüyüş önerilirdi. Ancak her fıtık hastasına yürüyüş önerilmemesi gerekiyor. Yürüyüş öncelikli olmamalı egzersiz bazlı tedavi verilmeli. Egzersizin yürüyüşten çok daha önemli olduğu tecrübelerle sabit. Ameliyat sonrası hastaların egzersize önem vermeleri sağlanmalı, özellikle kilolu hastaların bu konuya dikkati çekilmeli. Ameliyat sonrası gelişen fıtık tekrarlarının ve faset eklem büyümelerinin önüne geçmek amacı ile hastaların bizzat doktorları tarafından bilinçli bir hayat yaşamaları sağlanmalı. Özellikle hastalar kendi başına bırakılmamalı rutin kontrollere davet edilmeli. Ayrıca yatış, kalkış, oturuş, yürüyüş ayarlanması, çalışma şekil ve şartları için ergonomik düzeltmeler, spor yapma tarzları, gerekir ise iş değişikliği, çocuk bakımı, hasta bakımı, korse kullanımı hatta cinsel hayatı düzenlemeye kadar ciddi eğitim ile yeni hayat şekillendirmesi ciddi olarak yapılmalı.

İLGİLİ İÇERİKLER

  • Bel ağrılarına karşı en iyi 8 esneme egzersizi
  • Bel ağrılarını gidermede etkili olabilecek 7 egzersiz
  • Dizleri güçlendirmek için 7 etkili önlem!
  • Dizde sıvı birikmesi (Diz efüzyonu) neden olur? Nasıl tedavi edilir?

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kas, diz ve bel ağrıları neden olur? İşte olası sebepleri…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İzmir Tempo ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!